Fransız Yeni Dalga sinema akımının önemli temsilcilerinden Resnais'nin ikinci uzun metrajlı filmi olan Geçen Yıl Marienbad’da, otel olarak kullanılan muhteşem bir şatoda karşılaşan bir kadın ve bir erkeğin sürekli olarak daha önce nerede karşılaştıklarını sorgulamalarını, geçmişlerini aramalarını düzensiz geri dönüşlerle anlatırken bize de bilmeceyi çözmeye çalışmak düşer.William Gibson tarafından yazılmış, 1984 yılında yayımlanmış Neuromancer adlı kitaptan ve 1995 tarihli Ghost in the Shell adlı animasyondan esinlenen Wachowski kardeşlerin yazıp yönettiği, şimdiden kült mertebesine erişen filmde yapay zekanın ve makineleşmenin artık düzende büyük yer aldığı, robotların zekalarının insan zekasıyla eşit olduğu bir çağda sahibine karşı çıkan bir robotun yargılanmasıyla robotlar-insanlar arasında savaş başlar.Peter Howitt imzalı filmde başrolde Gwyneth Paltrow’u izlemiştik.Metroya her zaman bindiği saatten birkaç dakika geç binince tüm hayatı değişen bir kadının yaşadıklarını, ya öyle olsaydı, ya böyle olsaydı ikileminde izleten bir kurguya sahipti film.Başrolde Denis Lavant harikalar yaratırken ona Eva Mendes, Kylie Minogue, Michel Piccoli gibi isimler eşlik ediyor.

Zamanda seyahat edebilen, olası olayların önüne geçmeye veya işlenmiş suçları ortaya çıkarmaya çalışan gizli bir servise bağlı olan ajanın hikayesini konu alan filmde Ethan Hawke, Sarah Snook, Noah Taylor gibi isimler başrolde.

Filmin Amerikan versiyonu ise Tom Cruise’u başrole oturtan Vanilla Sky adlı filmdi.

İki film de, her izleyişte beyninizin ayrı bir lobunu yakmasıyla ünlüdür.

Gerçek ve varoluş kavramları üzerinde beyin sulanmasına hazır mısınız?

Leos Corax’ın yazıp yönettiği film, bir hikayeden diğerine atlayan Cesar karakteri ve onun "randevu" adı altında gittiği işler, büründüğü kılıklar, karakterler arasındaki geçişler ve tüm hikayeler boyunca farklı filmlere yapılan göndermeler beyin ayarlarımızı yeterince formatlıyor.